LAF KALABALIĞI
Peşi sıra dizdin mi
Alt alta sıralayıp
Sonuna bir kaç yarım kafiye
Bir iki virgül sonuna bir üç nokta
Oldumu sana
Şiir
***
Sadeleşelim
Arada bir de güzelleşelim
Kelimeleri iklimlendirip
Cümlelerin bitki örtüsüyle oynayalım
Ondan sonra alıp karşımıza
Doğanın dengesini bozalım
***
İki tek atıp
Haydariye kaşık çalıp
Kelimeleri Rakı'ya bulayıp
Mangal'da pişireceğini mi sandın
***
Gel sana en iyisi mi güzel bir dörtlük yazayım
Gerisi keyf-e keder ;
*Şarkılar seni söyler
*İçimde bin türlü keder
*İncecikten bir kar yağar
*Rûhumda neş'e hayâle daldım...
Afiyet olsun...
Sercan
Şarkılar seni söyler - Söz : Fakif Özlem
İçimde bin türlü keder -Ümit Yaşar Oğuzcan
İncecikten bir kar yağar - Karacaoğlan
Rûhumda neş'e hayâle daldım- Söz: Neveser Kökdeş
Hürriyet
28 Temmuz 2011 Perşembe
27 Temmuz 2011 Çarşamba
Phalaenopsis
PHALAENOPSIS
Phalaenopsis
Senede sadece iki kez gülermiş
Yüzünde sadece iki gamze açarmış
İkiside dudaklarının etrafında
Biri o yanda
Biri bu yanda
Gelemezlermiş isteselerde
Bir araya
Narindir
Özen ister
İlgi ister
Phalaenopsis
Çok fazla üstüne düşersen
Kırılır
Darılır
Açmaz o gamzeler
Gülmez
Uzun uzun somurtur sana
Bıkmadan
Usanmadan
Phalaenopsis
Onu hep canlı görmek istersin
Bilmez misin
O herkese açılmaz
Bilmez misin
Herşeyden etkilenir
Kolay vazgeçer
Phalaenopsis
Arzudur
Tutkudur
Sabırdır
Aşktır
Phalaenopsis
O seni duyar
Görür
İşitir
Bakmak yetmez
Onu onda görmen gerekir
Phalaenopsis
Nazlıdır
Ürkektir
Tadını bilmek gerekir
Phalaenopsis
Kıvrandırır
Süründürür
Onu bilmezsen
Phalaenopsis
Dokunamazsan
Göremezsen
O çürür
Sen
Sen...
Phalaenopsis
Sercan
Phalaenopsis
Senede sadece iki kez gülermiş
Yüzünde sadece iki gamze açarmış
İkiside dudaklarının etrafında
Biri o yanda
Biri bu yanda
Gelemezlermiş isteselerde
Bir araya
Narindir
Özen ister
İlgi ister
Phalaenopsis
Çok fazla üstüne düşersen
Kırılır
Darılır
Açmaz o gamzeler
Gülmez
Uzun uzun somurtur sana
Bıkmadan
Usanmadan
Phalaenopsis
Onu hep canlı görmek istersin
Bilmez misin
O herkese açılmaz
Bilmez misin
Herşeyden etkilenir
Kolay vazgeçer
Phalaenopsis
Arzudur
Tutkudur
Sabırdır
Aşktır
Phalaenopsis
O seni duyar
Görür
İşitir
Bakmak yetmez
Onu onda görmen gerekir
Phalaenopsis
Nazlıdır
Ürkektir
Tadını bilmek gerekir
Phalaenopsis
Kıvrandırır
Süründürür
Onu bilmezsen
Phalaenopsis
Dokunamazsan
Göremezsen
O çürür
Sen
Sen...
Phalaenopsis
Sercan
26 Temmuz 2011 Salı
İki Yüzlü
İKİ YÜZLÜ
Bir hayat giderken
Başka birine ab-ı hayatta rol verilir
Ben hep buna inandım...
Bir yerlerde son nefes verilirken
Hüznün çiziği göz altlarına nakş edilirken
Gözyaşları acıtırken
Yutkunamazsın boğazına düğümlenir
En gerçek sözler
Baktığın gözlerde aynı hissi tadarsın
Bu daha da acıtır
Sevenleri
Bu hayat ne kadar da iki yüzlüdür
Dışardan baktığında çok mecazi
Fakat gerçek anlamındadır...
Başkaları o anda dünyaya göz açmaktadır
İlk nefes
İlk gözyaşı
İlk mutluluk
İlkler kayıt altına alınır
İlkler unutulmaz
Bir bakarsın burda da gözyaşı
Ağır ağır göz pınarlarından taşarak
Süzülür dudaklara
Bir baksan aynaya
Gamzeler oluşturmuştur
Etrafında
Sevenlerin...
Sercan
Bir hayat giderken
Başka birine ab-ı hayatta rol verilir
Ben hep buna inandım...
Bir yerlerde son nefes verilirken
Hüznün çiziği göz altlarına nakş edilirken
Gözyaşları acıtırken
Yutkunamazsın boğazına düğümlenir
En gerçek sözler
Baktığın gözlerde aynı hissi tadarsın
Bu daha da acıtır
Sevenleri
Bu hayat ne kadar da iki yüzlüdür
Dışardan baktığında çok mecazi
Fakat gerçek anlamındadır...
Başkaları o anda dünyaya göz açmaktadır
İlk nefes
İlk gözyaşı
İlk mutluluk
İlkler kayıt altına alınır
İlkler unutulmaz
Bir bakarsın burda da gözyaşı
Ağır ağır göz pınarlarından taşarak
Süzülür dudaklara
Bir baksan aynaya
Gamzeler oluşturmuştur
Etrafında
Sevenlerin...
Sercan
Tencere 3
Tencere 3
Unuttum onu
Karıştırmayı
Unuttum onu
Ateşin üstünde
Keşke
Dibin tutsaydı
Yanmasaydın
Ben seni öyle de katık ederdim...
Sercan
Unuttum onu
Karıştırmayı
Unuttum onu
Ateşin üstünde
Keşke
Dibin tutsaydı
Yanmasaydın
Ben seni öyle de katık ederdim...
Sercan
Tencere 2
Tencere 2
Ne de güzel kokuyor
Üstünde tüten duman
Beni terkettiğin
O boş
O sessiz
Odalara dağılan
Bir anda beni senden uzaklaştıran
Üstünde tutan duman
Sercan
Ne de güzel kokuyor
Üstünde tüten duman
Beni terkettiğin
O boş
O sessiz
Odalara dağılan
Bir anda beni senden uzaklaştıran
Üstünde tutan duman
Sercan
Tencere 1
Tencere 1
Ne mi lazım içerisine
Biraz tuz
Biraz biber
Biraz yeşillik
Bir tutam maydanoz
Bir miktar yağ
Biraz da senden koysam
Sonrada ateşin üstüne koyup
Seni kaynatsam...
Sercan
Ne mi lazım içerisine
Biraz tuz
Biraz biber
Biraz yeşillik
Bir tutam maydanoz
Bir miktar yağ
Biraz da senden koysam
Sonrada ateşin üstüne koyup
Seni kaynatsam...
Sercan
19 Temmuz 2011 Salı
Işık ve Leke
Işık ve Leke
Zihnimiz lekelenmiş olabilir
Onu aydınlatacak ışığı ararken
Bir taraftan o izleri silmek zorunda hissedebiliriz
Parça parça silinirken
Birden ışık beliriverir
Işığa doğru döneriz
Lekelenmiş her bir hücrenin
Altında kalan enkazı
Kurtarma çabası sarf ederken
Farkında olmadan
Bir el uzanıvermiştir
Uzanırsın
Uzanır
Bırak gitsin
Bırakma der bir ses
Işık tekrar beliriverir
Çığlıklar yükselir
Susarsın
Susmaz
Çoktan lekelenmişsindir...
Sercan Kökel
Inspired by Eternal Sunshine of Spotless Mind
6 Temmuz 2011 Çarşamba
Acaba
Acaba diyerek kaçımız önümüzden geçip giden hayatları pas geçmişizdir… Kim bilir kaçımız beklentilerimizi başkalarının hayalleri üzerine kurmaya çalışmıştır ya da en arzuladığımız isteklerimizi bile sırf daha da şımarmak adına kaybedip yitirmişizdir… Neden hep daha fazlası ya da neden benim de olmuyor gibi düşüncelerle önümüzden süzülüp giden o değerli zamanı boş yere tüketiriz… Hiç mi anı yaşamak istemedik ya da hep bir adım sonrasını hesap ederek anın tadını çıkarmaktan kendimizi mahrum ettik… En kıymetli varlıklarımızı bile sırf acaba şöyle acaba böyle yaparsam daha doğru olur diye üzmedik mi… Belki de çoğumuz avucumun içinde diye diye sevdiklerimizi avucumuzdan kaçırmışızdır ve yıllar sonra dönüp geriye keşke yapmasaydım, keşke etmeseydim diye diye arkalarından gözyaşı dökmüşüzdür. Peki neden doğru zaman da doğru karar vermek şansımız varken her şeyi bir anda silip göz arkası ediyoruz niye içimizde biriktirdiğimiz ve bir türlü asmayı başaramadığımız tozlu eşyalarımızı kimseyle paylaşmayı istemiyoruz… Rahatlamak varken ne diye biriktirdiklerimizi yüreğimizde saklayıp kendimize ve nedenini bile bilmeyen başkalarına söylemekten çekiniyoruz… En iyisi bu olmalı demek yerine benim için en uygunu budur deme teveccühünde neden bulunmak istemiyoruz… Her şeyi bizim için çok fazlaysa bu hayatta ya da bunca sorumluluk bana çok ağır geliyor diyorsanız peki ne diye her şeyin en iyisi olmalı şeklinde bir tutum sergiliyoruz…
Acaba istediğimiz şey mutlu olmak mı yoksa yaptığımız kendimizi kandırmak mı...
Sercan
03:53
2 Temmuz 2011 Cumartesi
La Vie en Rose
bakışlarımı düşüren gözler,
dudaklarında kaybolan o gülüş,
işte su katılmamış portresi
ait olduğum kadının.
kollarına aldığında beni,
sessizce bir şeyler fısıldadığında,
ah ne denli pembe görüyorum hayatı.
aşk sözcükleri söylüyor bana,
her zamankinden,
ve bir şeyler oluyor sonra bana.
giriverdi işte kalbime
mutluluğumun ortağı
sebebini bildiğim.
benimsin sen dedi.
bense onun,
yaşam boyu,
söyledi bunu bana, hatta yeminler etti hayatı üstüne.
ve onu gördüğüm ilk andan bu yana
hissediyorum
deli gibi çarpan bu yüreği
hiç bitmeyen aşk gecelerini
yerini bulan yüce bir mutluluk
sorunlar, yaslar, evreler.
mutlu yine de, ölümüne mutlu.
kollarına aldığında beni,
sessizce bir şeyler fısıldadığında,
ah ne denli pembe görüyorum hayatı.
aşk sözcükleri söylüyor bana,
her zamankinden,
ve bir şeyler oluyor sonra bana.
giriverdi işte kalbime
mutluluğumun ortağı
sebebini bildiğim.
benimsin sen dedi.
bense onun,
yaşam boyu,
söyledi bunu bana, hayatı üstüne yeminler etti.
ve onu gördüğüm ilk andan bu yana
hissediyorum
deli gibi çarpan bu yüreği...
Edith Piaf
dudaklarında kaybolan o gülüş,
işte su katılmamış portresi
ait olduğum kadının.
kollarına aldığında beni,
sessizce bir şeyler fısıldadığında,
ah ne denli pembe görüyorum hayatı.
aşk sözcükleri söylüyor bana,
her zamankinden,
ve bir şeyler oluyor sonra bana.
giriverdi işte kalbime
mutluluğumun ortağı
sebebini bildiğim.
benimsin sen dedi.
bense onun,
yaşam boyu,
söyledi bunu bana, hatta yeminler etti hayatı üstüne.
ve onu gördüğüm ilk andan bu yana
hissediyorum
deli gibi çarpan bu yüreği
hiç bitmeyen aşk gecelerini
yerini bulan yüce bir mutluluk
sorunlar, yaslar, evreler.
mutlu yine de, ölümüne mutlu.
kollarına aldığında beni,
sessizce bir şeyler fısıldadığında,
ah ne denli pembe görüyorum hayatı.
aşk sözcükleri söylüyor bana,
her zamankinden,
ve bir şeyler oluyor sonra bana.
giriverdi işte kalbime
mutluluğumun ortağı
sebebini bildiğim.
benimsin sen dedi.
bense onun,
yaşam boyu,
söyledi bunu bana, hayatı üstüne yeminler etti.
ve onu gördüğüm ilk andan bu yana
hissediyorum
deli gibi çarpan bu yüreği...
Edith Piaf
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)